17 Kasım 2008 Pazartesi

FUTBOL VE YORGUN SAVAŞÇILARI

Pazar gecesi Arda'nın yere yığılıp hastaneye kaldırılması herkesi korkuttu. Son dönemde futbol sahalarında yere yığılıp kalan futbolcu sayısı artmaya başladı. Bu sezonun en akılda kalanları Kölnlü Ümit Özat ve Real Madridli De La Red idi. İkisi de aniden yere yığıldı ve henüz sahalara dönmedi.Arda'nın rahatsızlığının sebebi olarak yorgunluk ve uykusuzluk gösterildi. Galatasaray teknik direktörü Michael Skibbe İstanbul B.B. maçı sonrası Arda ile ilgili olarak yoğun bir maç programı olduğunu ve Arda'nın her maç oynamak durumunda olduğunu söyledi. Tabii bir futbolcu her maç oynamalı mıdır, yerine alternatif yok mudur, bu başka bir tartışma konusu.
Yoğun maç programları, 1990'lı yıllarda gelişen futbol ekonomisinin bir ürünü. Bu gelişim, birçok unsuru da birbirine bağladı. Örneğin bahis. Artık her gün dünyanın bir yerinde mutlaka birkaç maç oynanıyor ve buna bahis oynayabiliyorsunuz. (Yazın iddaa'da İzlanda Ligi bile vardı!) Nitekim TFF de alt liglerdeki maçların bazılarını hafta içinde oynatıyor ve bu maçlar iddaa'da da yer alıyor.
Kısacası futbolda maç sayısı arttı, artmaya da devam ediyor. Örneğin Türkiye Kupası 4 sezondur grup maçları halinde oynanıyor. 3 sezondur TFF Süper Kupa finali oynanıyor. (Gerçi eskiden 3 büyükler arasında TSYD Kupası maçları oynanırdı sezon öncesi, o da endüstriyel futbolun kurbanı oldu!)
Maç sayısı arttıkça özellikle yıldız futbolcuların üzerine daha çok yük biniyor. Bu da, belki de sağlık ekipleriyle en çok haşır neşir olan insanlar olmalarına rağmen durup dururken sahada yığılmalarına yol açabiliyor. Son dönemde maç sayısının artması, kulüpleri de isyan noktasına getirmeye başladı. İtalya Kupası çift maçlı eleme usülüne göre oynanırdı ancak kulüplerin isteğiyle tek maça indi. Üstelik maçlar belli bir zamana yayıldı. Mesela şu anda 4. tur maçları oynanıyor. 3 tanesi geçen hafta içerisinde oynandı. Kalan 5 tanesi Aralık ve Ocak aylarında oynanacak. Almanya'da her sezon öncesi oynanan Lig Kupası bu sezon oynanmadı. Lig ve kupaların yanı sıra milli maçlar da tartışma konusu. Geçen pazar akşamı İsveç milli takımında İbrahimovic ve Mellberg yoğun maç trafiğinde yoruldukları için teknik direktörlerinden izin istediler ve kadrodan çıkartıldılar.
Peki Türkiye'de durum nedir? İngiltere veya Fransa gibi olmadığımız kesin. İngiltere'de hem FA hem de Carling Kupası var (alt liglerin oynadığı Trophy'yi saymıyorum!), Fransa'da ise hem lig kupası, hem de Fransa Kupası var. Üstelik bu iki ülkenin ligi de 20 takımlı.
Galatasaray bu sezonu 13 Ağustos'ta Şampiyonlar Ligi 3. ön elemesinde Steaua Bükreş maçıyla açtı. 16 Kasım'daki İstanbul B.B. maçına kadar da toplam 20 resmi maç oynadı, hem de 5 değişik kategoride. Bu süreçte 96 gün olduğuna göre Galatasaray ortalama yaklaşık 5 günde bir maç oynamış demektir.
Bir de bu dönemde 5 milli maç oynadığımız düşünüldüğünde Galatasaraylı milli bir futbolcu 96 günde maksimum 25 maç oynamış olacak. Arda bu 25 maçın 21'inde oynamış. Oynamadığı 4 maç var, TFF Süper Kupa finali, Şili ile oynanan özel milli maç, ligde Kocaelispor maçı ve UEFA Kupası'nda Bellinzona deplasmanındaki maç. Bakıldığında ciddi bir hafta içi-hafta sonu maç trafiği var.
Fenerbahçe de şu ana kadar 20 resmi maç yapmış. Beşiktaş, Kayserispor ve Sivasspor'da bu rakam 17. Avrupa Kupaları'na katılamayan Trabzonspor'un oynadığı resmi maç sayısı 14. Ama Türkiye Kupası 2. Kademe'sinde elenen Kocaelispor, İstanbul BB, Gençlerbirliği gibi takımların oynadığı maç sayısı sadece 12.
Sonuçta bir yanda 21 maç oynayan Arda ve maksimum 12 maç oynamış ve milli olmamış bir oyuncu arasında bir kalite farkı mutlaka var. Ama bu, Arda'nın veya bir başka yıldız oyuncunun her maçta sahaya sürülmesini zorunlu kılıyor mu, bunu tartışmak gerekiyor. Sistem böyle işledikçe de her an sahada bir futbolcunun yere yığılma riski var...
***
Turkcell Süper Lig'de geçen haftanın akılda kalanlarına gelince, Fenerbahçe'nin daha önce söz ettiğimiz gibi duran toplarla gol bulmaya devam etmesi, 10 takımın rakip filelere gol atamaması, Kocaelispor'un 2-0 yenik duruma düştüğü bir maçta ligdeki ilk galibiyetini alması, Ankaraspor'un 11 resmi maçtan sonra yenilmesi ve Ankaragücü'nün 5 hafta aradan sonra Eskişehirspor gibi zor bir deplasmanda galip gelmesiydi.

alıntıdır_

0 yorum:

Blogger Templates by OurBlogTemplates.com 2007